
Yazar Dennis Lehane’nin Zindan Adası isimli kitabından, Laeta Kalogridis’in senaryolaştırdığı ilginç ve güzel bir hikaye Shutter Island. Di Caprio’ya, Mark Ruffalo, Ben Kingsley ve Michelle Williams'ın eşlik ettiği 2009 yapımı oldukça ilginç bir konu üzerine kurulu. Massachussets sahili açıklarındaki bir adada suç işlemiş akıl hastalarının tedavi edildiği hastanedeki bir katilin esrarengiz şekilde kayboluşunu soruşturmakla görevlendirilen Teddy Daniels ve Chuck Aule adlı iki polisin olayları çözmek için adada yaptıkları sorgulamalar ve onları bekleyen olayların konu edildiği izlenilesi bir hikaye.
Bazı filmler vardır insanı aklını karıştırır ve 10 kişiye sorsanız 10 farklı cevapla bile karşılaşabilirsiniz. İşte Zindan adasıda 10 farklı cevaba yer bırakmasada, filmle ilgili farklı görüşleri savunan insanların sayısıda yadsınamayacak kadar fazla. Bu nedenle filmle ilgili çözümlemeyi aşağıda bulabilirsiniz.
Spoiler (İzlemeyenler okumasın!!!)
Öncelikle Teddy Daniels ortağı Chuck'a filmin başında siz Portland'da ne içiyorsunuz söylesene diyor. Ortağıda Seattle diye düzeltiyor. Filmin ilerleyen aşamalarında yine sence Portland'da hava nasıldır Chuck diyor. Buda hafızanın gelgitler yaşadığını ve geçmişi tamamen unuttuğunu kanıtlıyor. Adanın güvenlik sorumlusuyla arabada giderken Dr. John senden umutlu diyor, adam bizim Teddy'e. Teddy'de beni tanımıyorsun diyor. Seni çok iyi tanıyorum diyor. Bunun gibi en az 20 tane ayrıntı var. Esas önemli olan ayrıntılara geçelim. Teddy yaşlı bir teyzeyi sorguluyor. Dr. Shilen size kur yaptımı diye soruyor. İşte esas cevabı yönetmen Scorsese burada veriyor bize. Filmlerde önemli olan kendi gördükleriniz ya da görmek istedikleriniz değildir. Esas önemli olan yönetmenin size ne gösterdiğidir. İşte tam burada Scorsese en az üç kere bizim Teddy'in ortağı Chuck’a kesme yapıyor. Daha doğrusu Dr. Shilen'a. Yönetmenin bize verdiği ikinci ve en büyük ipucu. Teddy, Rachel Solando'nun yanına mağaraya iniyordu. Herkesin kafasını karıştıran noktada bu galiba. Mağaraya inerken Scorsese çok büyük bir sanrı yaratıyor. Ortağı Chuck’ı suya düşmüş ölü halde görüyor bizim Teddy. Yani Rachel solanda diye mağaraya inip konuştuğu kadın bir sanrı. En büyük sanrısı. Aslında burada David Lynch filmlerine bir benzerlik görüyoruz. David Lynch filmlerindeki sorunlu,ezilmiş ve güçsüz karakterler bir süre sonra kendilerini rüyalarında güçlü, muhteşem karakterler olarak farklı isimlerde yaratırlar. Burada ise rüyada değil gerçekte Andrew Leaddis isimli 67. Hasta olan karakterimiz, sanrılarında, hafıza kayıplarında ve şizofrenik dünyasında katil olmadığı ve hala şerif olduğu bir dünya yaratıyor. Edward Teddy Daniels. Bu karakter geçmişinden kurtulmak için bir şerif oluyor. Yarattığı dünyada etrafındaki insanlara birer rol veriyor. Fakat ona 2 günlük bir oyun hazırlanıyor. İki yıllık tedavide son şansı. Oradaki en tehlikeli hasta. Çünkü Dr. John Cowley bunun onu tedavi edeceğini düşünüyor. Bütün bu buz kıracağı, beyin ameliyatları hikayeside nereden geliyor derseniz. Bu hafızasında daha önceden kalan kırıntılar. Zaten Dr. John Cowley eğer başarısız olursak sana lobotomi (beynin alt kısmında bulunan bölgelerle, beyin kabuğu frontal bölge arasındaki sinirsel bağları kesmeye yönelik cerrahi müdahele) yapılacak diyor. Aslında burada esas önemli olan deney başarılı oluyor mu? Yoksa Teddy onların başarısız olduğunu mu düşünmelerini istiyor. Bence Teddy onların başarısız olduklarını düşünmelerini istiyor. Bir katil olduğunu, 3 çocuğunun öldüğünü hatırlamak ve bir canavar gibi yaşamak istemiyor. Bunları hatırlayarak hangimiz yaşamak ister ki. Filmin finalinde. Dr. Shelen'a ortağım chuck diyor. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. ''Burası beni düşündürüyor. Hangisi daha kötü olurdu bi canavar olarak yaşamak mı yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?'' Aslında herşeyin farkında son bir kez Dr. Cowley’e bakıyor ve artık büyük ihtimal geçmişindeki anıların silineceği ve bir robot gibi yaşayacağı ameliyata doğru gidiyor.

Öncelikle Teddy Daniels ortağı Chuck'a filmin başında siz Portland'da ne içiyorsunuz söylesene diyor. Ortağıda Seattle diye düzeltiyor. Filmin ilerleyen aşamalarında yine sence Portland'da hava nasıldır Chuck diyor. Buda hafızanın gelgitler yaşadığını ve geçmişi tamamen unuttuğunu kanıtlıyor. Adanın güvenlik sorumlusuyla arabada giderken Dr. John senden umutlu diyor, adam bizim Teddy'e. Teddy'de beni tanımıyorsun diyor. Seni çok iyi tanıyorum diyor. Bunun gibi en az 20 tane ayrıntı var. Esas önemli olan ayrıntılara geçelim. Teddy yaşlı bir teyzeyi sorguluyor. Dr. Shilen size kur yaptımı diye soruyor. İşte esas cevabı yönetmen Scorsese burada veriyor bize. Filmlerde önemli olan kendi gördükleriniz ya da görmek istedikleriniz değildir. Esas önemli olan yönetmenin size ne gösterdiğidir. İşte tam burada Scorsese en az üç kere bizim Teddy'in ortağı Chuck’a kesme yapıyor. Daha doğrusu Dr. Shilen'a. Yönetmenin bize verdiği ikinci ve en büyük ipucu. Teddy, Rachel Solando'nun yanına mağaraya iniyordu. Herkesin kafasını karıştıran noktada bu galiba. Mağaraya inerken Scorsese çok büyük bir sanrı yaratıyor. Ortağı Chuck’ı suya düşmüş ölü halde görüyor bizim Teddy. Yani Rachel solanda diye mağaraya inip konuştuğu kadın bir sanrı. En büyük sanrısı. Aslında burada David Lynch filmlerine bir benzerlik görüyoruz. David Lynch filmlerindeki sorunlu,ezilmiş ve güçsüz karakterler bir süre sonra kendilerini rüyalarında güçlü, muhteşem karakterler olarak farklı isimlerde yaratırlar. Burada ise rüyada değil gerçekte Andrew Leaddis isimli 67. Hasta olan karakterimiz, sanrılarında, hafıza kayıplarında ve şizofrenik dünyasında katil olmadığı ve hala şerif olduğu bir dünya yaratıyor. Edward Teddy Daniels. Bu karakter geçmişinden kurtulmak için bir şerif oluyor. Yarattığı dünyada etrafındaki insanlara birer rol veriyor. Fakat ona 2 günlük bir oyun hazırlanıyor. İki yıllık tedavide son şansı. Oradaki en tehlikeli hasta. Çünkü Dr. John Cowley bunun onu tedavi edeceğini düşünüyor. Bütün bu buz kıracağı, beyin ameliyatları hikayeside nereden geliyor derseniz. Bu hafızasında daha önceden kalan kırıntılar. Zaten Dr. John Cowley eğer başarısız olursak sana lobotomi (beynin alt kısmında bulunan bölgelerle, beyin kabuğu frontal bölge arasındaki sinirsel bağları kesmeye yönelik cerrahi müdahele) yapılacak diyor. Aslında burada esas önemli olan deney başarılı oluyor mu? Yoksa Teddy onların başarısız olduğunu mu düşünmelerini istiyor. Bence Teddy onların başarısız olduklarını düşünmelerini istiyor. Bir katil olduğunu, 3 çocuğunun öldüğünü hatırlamak ve bir canavar gibi yaşamak istemiyor. Bunları hatırlayarak hangimiz yaşamak ister ki. Filmin finalinde. Dr. Shelen'a ortağım chuck diyor. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. ''Burası beni düşündürüyor. Hangisi daha kötü olurdu bi canavar olarak yaşamak mı yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?'' Aslında herşeyin farkında son bir kez Dr. Cowley’e bakıyor ve artık büyük ihtimal geçmişindeki anıların silineceği ve bir robot gibi yaşayacağı ameliyata doğru gidiyor.

Hasta çok zeki, sanrıları olan madalyalı bir gazi. Da kao'nun kurtarılmasında bulundu. Eski bir kanun görevlisi. Şiddete eğilimli. Pişmanlık duymuyor, çünkü suç işlediğini asla kabul etmiyor. Yaptığı gerçek şeylerin önüne geçen çok karmaşık ve fantastik hikayeler uydurabiliyor.
4 kuralı
edward daniels - andrew laeddis
rachel solando - dolares chanal
4 kuralı
edward daniels - andrew laeddis
rachel solando - dolares chanal
Çok güzel bir analiz, teşekkürler. Gerçekten etkileyici bir filmdi. Leonardo'nun en beğendiğim filmlerinden. Hatta belki de en iyisi. :)
YanıtlaSil